Candlemass: Doom Metal’in İsveçli Efendileri
Grubun Doğuşu ve Kuruluş Yılları
Candlemass, doom metal sahnesinin mihenk taşlarından biri olarak 1984 yılında İsveç’in Stockholm kentinde kuruldu. Grubun kurucusu olan bas gitarist Leif Edling, daha önce Nemesis adlı bir başka doom projesinde yer almıştı. Black Sabbath ’ın karanlık ve ağır müziğinden büyük ölçüde etkilenen Edling, Candlemass ile birlikte bu geleneği daha epik ve teatral bir yöne evriltmeyi hedefledi. Özellikle 80’li yılların thrash ve speed metal akımlarına karşı bir tepki olarak, daha ağır ve melankolik bir atmosfer yaratmak isteyen Candlemass, doom metalin en saygın temsilcilerinden biri haline geldi.
“Epicus Doomicus Metallicus” ve Efsanenin Doğuşu
1986 yılında yayımlanan “Epicus Doomicus Metallicus”, Candlemass’ın ilk albümü ve aynı zamanda doom metal tarihinin dönüm noktalarından biridir. Albüm, başlığından da anlaşılacağı üzere epik ve teatral bir doom anlayışını benimsiyordu. Vokalist Johan Längqvist bu albümde sadece konuk sanatçı olarak yer aldı; buna rağmen şarkılara kattığı dramatik yorum, albümün atmosferine eşsiz bir hava kattı. “Solitude”, “Crystal Ball” ve “Demons Gate” gibi parçalar, yavaş tempoları, ağır rifleri ve varoluşsal temalarıyla türün geleceğini şekillendirdi.
Messiah Marcolin Dönemi: Altın Çağ
Candlemass’ın esas patlaması, 1987 yılında kadroya katılan opera kökenli vokalist Messiah Marcolin ile birlikte geldi. Uzun siyah pelerini, keşiş kıyafetleri ve dramatik sahne duruşuyla Marcolin, grubun hem ses hem de görsel imzası haline geldi.
Bu dönemde yayımlanan “Nightfall” (1987), “Ancient Dreams” (1988) ve “Tales of Creation” (1989) albümleri Candlemass’ın kariyerindeki zirve noktalarını oluşturur. “Bewitched”, “Mirror Mirror”, “Samarithan” gibi şarkılar sadece doom metalin değil, heavy metalin geneli içinde de klasikleşti. Bu albümler, Candlemass’ın yalnızca karanlık ve ağır bir müzikal kimliğe değil, aynı zamanda derin lirik temalara ve felsefi sorgulamalara da sahip olduğunu gösterdi.
Dağılışlar, Geri Dönüşler ve Süreklilik Arayışı
1990’lı yıllar Candlemass için çalkantılı geçti. Messiah Marcolin’in ayrılışı sonrası grup sık sık vokalist ve müzikal yön değişikliği yaşadı. Thomas Vikström, Mats Levén, Robert Lowe gibi farklı vokalistlerle çalıştılar, ancak hiçbiri Marcolin’in etkisini yaratamadı. Bu dönem boyunca “Chapter VI” (1992), “Dactylis Glomerata” (1998), ve “From the 13th Sun” (1999) gibi albümler yayımlandı. Her biri farklı denemeler içerse de grup, köklerinden çok uzaklaşmadan ayakta kalmayı başardı.
2005 yılında Messiah Marcolin’in dönüşüyle yayımlanan “Candlemass” albümü, hem eleştirmenlerden hem de hayranlardan olumlu tepkiler aldı. Ancak bu geri dönüş uzun soluklu olmadı. Marcolin’in tekrar ayrılması sonrası grup, Amerikan vokalist Robert Lowe ile üç albüm kaydetti: “King of the Grey Islands” (2007), “Death Magic Doom” (2009), ve “Psalms for the Dead” (2012). Bu üçleme, Candlemass’ın yaş aldıkça olgunlaşan karanlığını ve melodik yönünü gözler önüne serdi.
Leif Edling’in Gölgesinde Devam Eden Miras
Candlemass’ın arkasındaki en sabit güç, her zaman Leif Edling olmuştur. Gruptaki bestecilik ve yaratıcı vizyonun büyük kısmı onun kaleminden çıkar. Edling, 2010’lu yıllarda sağlık sorunları nedeniyle sahne performanslarından uzaklaşsa da, Candlemass’ı ayakta tutmak için yazmaya ve stüdyo çalışmalarına devam etti.
2018 yılında grubun ilk albümünde yer alan Johan Längqvist’in kalıcı vokalist olarak geri dönmesi, hayranları sevindiren bir gelişme oldu. Bu dönüşle birlikte yayımlanan “The Door to Doom” (2019) albümü, Candlemass’ın köklerine sadık kalarak modern bir doom anlatımı sundu. Albümde ayrıca Black Sabbath’ın kurucularından Tony Iommi’nin konuk gitarist olarak yer aldığı bir parça (“Astorolus – The Great Octopus”) da bulunuyordu.
2022’de gelen “Sweet Evil Sun”, Candlemass’ın hala ilham dolu ve üretken olduğunu kanıtladı. Albüm, klasik Candlemass rifleri, epik yapı taşları ve yoğun vokal performansıyla grup diskografisinde haklı bir yer edindi.
Müzikal Stil ve Lirik Temalar
Candlemass, doom metalin özünü oluşturan ağır tempolar, düşük tonlu gitarlar ve melankolik melodileri ustalıkla işler. Ancak onları diğer doom gruplarından ayıran şey, “epik” yapı anlayışıdır. Şarkıların çoğu mitolojik, dini ve varoluşsal temaları işlerken; vokal performanslarında da dramatik bir teatralite hakimdir. Grubun sözlerinde sıkça ölüm, kader, cehennem, kefaret ve yalnızlık gibi temalar işlenir.
Etkisi ve Mirası
Candlemass, doom metalin ikinci dalgasını başlatan ve “epik doom metal” kavramını tanımlayan gruptur. Onların izinden giden Solitude Aeturnus, While Heaven Wept, Isole ve Procession gibi birçok grup, Candlemass’ın estetik anlayışını ve müzikal mirasını devam ettirmektedir. Aynı zamanda Leif Edling’in kurduğu Krux ve Avatarium gibi projeler de bu mirası farklı şekillerde taşımıştır.
Sonuç
Candlemass, yaklaşık 40 yıla yayılan kariyeri boyunca birçok iniş çıkış yaşamış, ancak doom metalin temel taşı olma kimliğini hiç kaybetmemiştir. Grubun müziği, zamanın ruhuna direnen bir karanlıkla doludur. Doom metalin en kararlı ve saygı duyulan figürlerinden biri olan Candlemass, gelecekte de bu geleneği yaşatacak gibi görünüyor.





