Savatage

Savatage

Savatage: Heavy Metal’den Progresif Epiklere Uzanan Bir Yolculuk

Savatage, 1980’lerin başlarında Amerika’nın Florida eyaletinde kurulan ve heavy metal, power metal, thrash metal ile progresif rock unsurlarını başarılı bir şekilde harmanlayan öncü bir gruptur. Kimi zaman dramatik piyano pasajlarıyla, kimi zaman sert riff’leriyle, kimi zaman da teatral anlatımıyla dikkat çeken Savatage, metal müzik dünyasında kendine has bir yer edinmiştir. Grubun kariyeri boyunca geçirdiği evrim ve yaşadığı trajediler, onların sadece bir müzik grubu değil; aynı zamanda bir sanat kolektifi haline gelmesini sağlamıştır.

Kuruluş ve İlk Dönem (1979–1985)

Savatage’ın temelleri, Jon Oliva (vokal/piyano) ve abisi Criss Oliva (gitar) tarafından 1979 yılında “Avatar” adıyla atıldı. Ancak aynı isimli başka bir grubun olması nedeniyle, grup kısa süre içinde “Savatage” adını benimsedi. 1983’te yayımladıkları ilk albüm Sirens, klasik heavy metal tarzında agresif, karanlık ve saf enerjiyi yansıtan bir çalışmaydı. Takip eden The Dungeons Are Calling (1984) EP’si, grubun karanlık atmosferini daha da derinleştirirken, Criss Oliva’nın melodik ve teknik gitar tarzı daha fazla ön plana çıktı.

Savatage + Jon Oliva
Jon Oliva

Major Label ve Yükseliş (1985–1989)

Savatage, 1985 yılında Atlantic Records ile anlaşarak büyük bir adım attı. Aynı yıl çıkan Power of the Night, grubun ilk ciddi uluslararası çıkışı oldu. Bu albümle birlikte prodüksiyon kalitesi artarken, Jon Oliva’nın teatral vokalleri daha belirginleşti. Fakat asıl kırılma, 1987 tarihli Hall of the Mountain King albümüyle geldi. Bu albüm, Savatage’ın hem ticari hem de sanatsal anlamda zirveye ulaşmasını sağladı. Albümdeki “Hall of the Mountain King”, “24 Hours Ago” ve “Legions” gibi parçalar, hem klasik metale hem de epik anlatıma selam duruyordu.

Bu dönemde Paul O’Neill ile başlayan iş birliği, Savatage’ın kaderini değiştirdi. Paul O’Neill, grubun hem yapımcısı hem de temel söz yazarı haline geldi. O’Neill’in tiyatral ve hikaye anlatımına dayalı yaklaşımı, grubun müziğine senfonik ve anlatısal bir boyut kazandırdı.

Konsept Albümler ve Sanatsal Zirve (1989–1993)

Savatage, 1989 yılında yayımladığı Gutter Ballet albümüyle daha progresif, senfonik ve duygusal bir yapıya yöneldi. Bu albümde yer alan “When the Crowds Are Gone” ve “Gutter Ballet” parçaları, grubun klasik müziğe olan ilgisini ve dramatik anlatım gücünü ortaya koyuyordu. Klasik piyanonun ve orkestral düzenlemelerin metalle kaynaştığı bu albüm, birçok müziksever tarafından bir başyapıt olarak değerlendirildi.

Savatage + Gutter Ballet + Album
Gutter Ballet

1991 yılında çıkan Streets: A Rock Opera, grubun ilk tam anlamıyla rock operasıydı. Albüm, hayali bir karakter olan DT Jesus’ın trajik hikayesini anlatıyordu. Jon Oliva’nın oyunculuk yeteneklerini sergilediği bu yapım, metal tarihinde benzersiz bir anlatım yapısına sahipti. Ne var ki bu dönem aynı zamanda Oliva kardeşler için büyük bir stres ve tükenmişlikle geçti. Jon Oliva sahnelerden çekilerek sadece stüdyo çalışmalarına odaklanmaya başladı.

Trajedi ve Yeniden Doğuş (1993–1998)

savatage +  Zachary Stevens
Zachary Stevens

1993 yılında yayımlanan Edge of Thorns albümü, grubun yeni vokalisti Zachary Stevens ile kaydedildi. Albüm, hem sert hem de melodik yapısıyla büyük beğeni topladı. Albümde yer alan “Edge of Thorns” parçası, hem MTV hem de radyolarda geniş yer buldu. Ancak albümden kısa bir süre sonra, grup için yıkıcı bir olay yaşandı: Criss Oliva, bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Bu olay, sadece Savatage değil, metal dünyası için de büyük bir kayıptı.

savatage +  Criss Oliva
Criss Oliva

Criss’in ölümünden sonra grup dağılmayı düşündü. Ancak hem Jon Oliva hem de Paul O’Neill, Criss’in anısını yaşatmak için yola devam etmeye karar verdi. 1994’te çıkan Handful of Rain albümü, Criss’in anısına ithaf edildi. Bu albüm, duygusal yoğunluğu ve melankolik tonu ile dikkat çekti.

Trans-Siberian Orchestra ve İkinci Hayat

1995’te çıkan Dead Winter Dead albümü, Yugoslavya iç savaşı sırasında geçen bir aşk hikayesini konu edinen ikinci rock operasıydı. Bu albümdeki “Christmas Eve (Sarajevo 12/24)” adlı enstrümantal parça büyük beğeni topladı ve bu başarı, Paul O’Neill, Jon Oliva ve Al Pitrelli’nin Trans-Siberian Orchestra (TSO) adlı yan projeyi kurmalarını sağladı. TSO, zamanla büyük bir ticari başarıya ulaşarak Amerika’da milyonlarca albüm sattı ve dev konser turnelerine çıktı.

TSO’nun büyümesi, Savatage’ın faaliyetlerini gölgede bıraktı. Grup üyeleri enerjilerini bu projeye yönelttiler. Ancak 2001 yılında çıkan Poets and Madmen, Jon Oliva’nın tekrar vokallere döndüğü güçlü bir geri dönüş albümüydü. Albüm, hem klasik Savatage ruhunu taşıyor hem de TSO etkilerini barındırıyordu.

Sessizlik ve Efsane Statüsü

2001 sonrası Savatage sessizliğe gömüldü. Grubun resmi olarak dağılmadığı söylense de uzun yıllar aktif olarak müzik üretmedi. Jon Oliva, “Jon Oliva’s Pain” adlı projesiyle müzik yapmayı sürdürdü. TSO ise her yıl büyük turnelerle faaliyetlerine devam etti. 2015 yılında Wacken Open Air festivalinde sahne alan Savatage, kısa süreli bir geri dönüş yaptı. Ancak o günden bu yana tam teşekküllü bir albüm ya da turne gerçekleştirilmedi.

Savatage bugün, metal müziğin sınırlarını zorlayan, sahne üstünde tiyatral sunumları, dramatik anlatımları ve teknik ustalığı ile hem müzisyenler hem de dinleyiciler arasında saygıyla anılan bir grup olarak hafızalarda yer etmektedir.

0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
Scroll to Top
0
Düşüncelerinizi duymak isterim, lütfen yorum yapın.x